top of page

Motorla Kahve Çiftliklerine Gidiyoruz! O Zaman 'Ride the Earth'!

2017 Ankara Kahve Festivali'nde kendilerini tanıdığımız müthiş keyifli bir insan, bir kahve tutkununu sizlerle buluşturmak istiyoruz. Sarper SESLİ 'Ride The Earth'ün kurucusu! Motoruyla kahve çiftliklerinin ve dünyanın peşinde iz sürüyor.

Bu kahve ve motor tutkunu keyifli insanı daha yakından tanımanız için müthiş bir röportaj sizi bekliyor... Keyifli okumalar diliyoruz....

Kahve Gazetesi: Sarper bey kısaca kendinizden, mesleğiniz ve kariyer gelişim sürecinizden bahsederseniz memnun oluruz.

Tabii ki de. Almanya da doğdum Türkiye de okudum, büyüdüm ve Afrika’da yaşıyorum hayatımda müzik, doğa sporları ve seyahat her zaman vardı. 1994-2004 tarihlerinde Türkiye nin en önemli etkinlik ajanslarından olan DSM’ de ‘event manager’ olarak çalıştım.

2004-2009 tarihlerinde BMW bünyesinde Dünya da sayılı noktada olan motosiklet okulu BMW Rider Academy’ i kurduk. Bu okulun yöneticisi ve eğitmenlerinden biriydim. Son olarak Afrika ya taşındıktan sonra ise kendi şirketim olan ‘Ride The Earth’ ile iş hayatıma devam ediyorum.

Kahve Gazetesi: Kahve içmeyi sever misiniz ya da kahvenin hayatınızda sizin için yeri nedir?

Kahve açıkçası hayatımın ayrılmaz lezzetlerinden diyebilirim. Spor yaparken, ofiste çalışırken ya da seyahat ederken her daim hayatımın içerisinde. Örneğin tüm seyahatlerimde yanımda kahve yapabileceğim ekipmanlarımı mutlaka taşıyorum ve kendi kahvemi kendim yapıyorum. Hatta öğütücü bile bulunduruyorum ki içeceğim kadar ‘çekirdek kahveyi’ taze şekilde çekebiliyorum. Kötü kahve içmektense yerine su ya da çay içmeyi tercih ederim...!

Kahve Gazetesi: ‘Ride The Earth’ fikri nasıl doğdu?

Aslında Afrika’ya taşındıktan sonra hayalim olan ‘macera ve lezzet dolu’ geziler düzenleyebileceğim ve insanlarla paylaşabileceğim bir platform oluşturmam gerekiyordu. Ride the earth doğdu ve şu an dünyanın beş ayrı kıtasında motosiklet ve macera turları organize eden bir şirket haline geldi.

Deneyimlemediğim yerleri, lezzetleri ve aktiviteleri asla sunmam kimseye. Bu yüzden keyifli rotalarda sürüp, lezzet duraklarında durduğumuz, kahveyi yanımızdan hiç eksik etmediğimiz keyifli geziler ve keşfedilmemiş yeni rotalar peşinde koşmaya devam ediyoruz.

Kahve ve Motosiklet adına şunu söyleyebilirim. ‘Yollarımızın lezzeti, çoğu zaman durmak için bahanesi ve bizlerin yakıtı’ olan bu mucize bitki için söyleyeceğimiz tek şey var. İyi ki varsın!

Kahve Gazetesi: ‘Ride The Earth’ bünyesi altında neler yapıyorsunuz?

Ride the earth bünyesinde motosiklet, 4x4 ve macera turları organize ediyoruz. Kişilere ya da gruplara özel programlar da hazırlayabiliyoruz. Kalabalık kitlelerle değil daha küçük gruplarla güzel işlere imza atma peşindeyiz ve bunu da geçmiş yıllara baktığımızda başarabildiğimizi görüyorum. Bir diğer önemli konu insanlara şunu soruyoruz.

Nasıl bir tatil hayal ediyorsun?

Dünya hayal güçlerimizi zorlayacak güzelliklere yeterince sahip ve herkes hayalini kurduğu tatili istemeli diye düşünüyorum. Afrika kıtası içerisinde gerçekleşen turlarımız sırasında özellikle orta Afrika etrafında mutlaka kahve çiftliklerini ziyaret ediyor, tadımlar yapıyor ve o sihirli çekirdeklerin nerelerden, ne şekilde ve nasıl imkanlarla evlerimizin yanına kadar geldiğini görüyoruz.

2018 yılı için sadece kahve çiftliklerini gezebileceğimiz küçük gruplardan oluşan gezilerimiz de olacak. Şimdilik çok keyifli programlar yolda diyebilirim… Üstelik Sadece Afrika bazlı değil Güney Amerika için de seyahatler planlıyoruz.

Kahve Gazetesi: Seyahatlerinizden kahveye dair ilginç bir anınızı bizimle paylaşır mısınız diye sorsak…

Kahve çekirdeğinin ne kadar güzel bir bitki olduğunu ilk keşfettiğim yer 9 yıl önce Goril safari için gittiğim Ruanda’ydı. KM’lerce muhteşem manzaralar eşliğinde kahve ve muz ağaçlarının arasında seyahat ettiğiniz bir yer düşünün ve canınız tabii ki de kahve ister öyle değil mi?

Biz de Virunga dağlarına bakan bir yerde durduk ve kahve içelim istedik. Garsona sütsüz bir kahve içmek istediğimi söyledim ve 45 dk kadar beklemem gerektiğini çünkü çekirdeklerin yeşil olduğunu önce kavrulması gerektiğini sonra da demleyeceklerini söylediğinde kısa bir sessizlik olmuştu...

Bir de ‘cape2istanbul’ gezimiz sırasında aklımda kalan iki lezzet vardı. İlki Etiyopya’ nın geleneksel kahvesinin içerisine konan tenadem diye muhteşem bir bitkinin varlığından haberdar olmam; ikincisi ise Sudan’ daki sokak kahvecilerinin yaptığı zencefilli kahve… Benden söylemesi!

Kahve Gazetesi: Sarper bey, bize vakit ayırdığınız ve değerli katkılarınız için çok teşekkür ederiz.

Keyifli sorularınız için ben teşekkür ederim...

Sarper Sesli'ye ulaşmak isteyenler için 'Sosyal Medya' hesapları;

Instagram: sarpersesliexperience ve ridetheearth_official

Facebook: Sarper Sesli ve Ride the earth

Twitter: Sarper Sesli ve ride_the_earth

Röportaj: Kahve Gazetesi ( Yazar ve Röportaj sahibi izni olmaksızın kopyalanamaz. A'sı Z yapılamaz :)

Güncel Haberler
Search By Tags
  • Facebook Classic
  • Twitter Classic
  • Google Classic
bottom of page